Cihan Sevim
  Semâ Dersi
 
Semâ çıkarmak için Mevlevi adayları burada talim yaptıklarından, mekânın ahşap zemin döşemesi üzerine sarı pirinçten, tepesi parmağı kesmeyecek tarzda pürüzsüz ve yuvarlak olan, "Semâ talim çivisi" de çakılmış ve etrafına dairevi bir yuva açılmıştır. Matbahlarda semâ öğrenecekler için (Semâ çıkarmak - Semâ talim etmek) aynı şekilde hazırlanmış, taşınabilir "semâ meşk tahtaları" da vardır. Semâ talimleri burada yapılıyordu.
Image
Image
Image
Semâ talimine yeni başlayan Can, Önce çıplak ayakla "Semâ talim çivisi"nin veya "Semâ meşk tahtası"nın yanına gelir, baş keser, sonra sol dizini yere koyar, sağ dizini bükerek çökerdi. Çivi ile görüştükten (çiviyi öptükten) sonra, bir miktar tuzu, parmaklarının arasını pişirsin ve yara olmasını önlesin diye, destur çekerek çivinin bulunduğu yere dökerdi. Sonra ayağa kalkar, sol ayağının baş parmağı ile, yanındaki parmağının arasına talim çivisini yerleştirirdi. Dökülen tuz, sol ayağının dönüş sırasında rahat kakmasını da sağlamış olurdu.Semâzenin sol ayağına "direk", sağ ayağına ise "çark' denilirdi. Direk denilen sol ayak yerinden hiç kaldırılmaz ve diz hiç bükülmezdi. Çark direğin etrafında , çivi merkez olmak üzere, sağ ayağını, sol dizinin hizasına kadar kaldırdıktan sonra, sol ayağı merkezde kalmak üzere, vücudunu 360 derece döndürür ve sağ ayağını yine kaldırdığı aynı yere gelmek üzere yere basardı. Böylece vücut, kendi ekseni etrafında bir tur atmış olurdu ki buna, "Çark atmak" denilirdi. Bu hareket 180 derecelik dönüşlerle de yapılırdı ki, buna "Yarım Çark" denilirdi. Semaya başlayanlara önce yarım çark atmak öğretilir, sonra tam çark atmaya geçilirdi. Bu alıştırma, semâzenler çivisiz devir yapmayı öğreninceye kadar devam ederdi. Direği, yerde sürümeden sabit tutarak çark atmaya, "direk tutma" denilirdi.
Image
Semâzene usulünce çark atmak öğretilirken, bir taraftan da kol açmak öğretilirdi. Sol eli parmakları biraz açık halde, sağ omuz üzerinde, sağ eli yine parmaklan biraz açık halde, sol kolun üzerinden geçip sol omuz üzerinde olan semâzen, ellerini yavaşça aşağıya doğru indirip, sonra ellerinin dış yüzünü vücudu ve sikkesine temas ettirip, kollarını yukarıya doğru açardı.
Image
Semâzenler çark atarlarken (dönerlerken) sağ elleri yukarı, sol elleri ise aşağıya dönüktür. Ellerin bu duruşu, "Biz bir vasıtayız. Allah'tan alır, kula naklederiz" veya, "göğe ağarız, yere yağarız" demektir. Semâzenlerin başı hafifçe sağa eğik, yüzü bir miktar sola dönük, gözleri ise biraz kısık halde, sol elin başparmağına bakar halde olur.
Image
Mevlevi Dervişin başındaki "Sikkesi", "mezar taşına", giydiği "tennuresi", "kefenine", sırtındaki "hırkası" ise, "mezarına" işarettir.
Image
Semâzenler geçmişte semâya çıplak ayakla çıkarlarmış. Bazı eski fotoğraflarda semâyı "Beyaz renkli yün çorapla" yapanlara da rastlanılmıştır. 1960 lı yıllardan sonra ise, semâzenler ayaklarına siyah renkli "çorap mest" giymeye başlamışlardır. Yalnızca "semâzen başları'nın, meydana çıkacak semâzenlerin meydanın hangi tarafında semâ etmeleri gerektiğini, tennuresinin altından hafifçe çıkartıp gösterdiği çorap mestleri ile tayin ettiklerinden, semâ sırasında beyaz renkli "Çorap mest" giydiklerini görüyoruz. Buna sebepte semâzen başlarının semânın başlangıcında, semâyı ayak hareketleriyle yönlendirmesidir. Siyah renkli tennurelerinin altından çıkarıp çektikleri beyaz renkli çorap mestleri ile, semâzenlerin meydanın hangi tarafına doğru yürüyüp çark atacaklarını bildirmiş olurlardı. Siyah renkli tennurenin altındaki beyaz renkli çorap mestin, daha dikkat çekici olması nedeniyle, semâzen başları semâ sırasında "beyaz renkli çorap mest" leri tercih etmişlerdir.
Image
 
 
  Bugün 16 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol